SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ...
   
  “Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.” TEK YOL KEMALİST DEVRİM!!!
  1 mayıs 1977
 
1 Mayıs 1977 günü Taksim mitingine yapılan saldırı, 36 kişinin ölümü ve 126 kişinin yaralanması ile sonuçlandı. Bu komplo, Demirel ve benzeri siyasetçilerin “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” zihniyetiyle, bugüne dek aydınlatılmadı.

1 Mayıs 1977 sabahı, Türkiye'nin her yanından akın akın gelen, sayıları 500 bini bulan emekçiler Taksim Meydanı'nı duldurmuş, miting gün boyunca sürmüştü.

İlerleyen yıllarda 1977 1 Mayısını Türkiye halklarının belleğine kanlı sıfatıyla kazıyacak olan olaylar, saat 19:00 sularında, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşmasının sonuna yaklaşıldığı sırada başladı.

Saldırı
Duyulan bir el silah sesinin ardından, alana hakim noktalardan kitlenin üzerine ateş açıldı. Taksim Sular İdaresi binasının çatısından, bugünkü adı The Marmara olan Inter Continental Oteli'nin beşinci ve altıncı katlarından ve Kazancı Yokuşu'nun girişinde bulunan Pamuk Eczanesi'nin ikinci katından açılan ateş, arbede yaratmak ve halkın birbirini ezmesini sağlamaktı. Nitekim aynı anda Tarlabaşı ve Elmadağ yönünden alana giren, bir tanesi Meral Özkol'u ezen polis panzerleri de halkı sıkıştırarak ve ses bombası atarak insanları Kazancı Yokuşu'na doğru sürüyordu.

Olaylar başlamadan birkaç dakika önce Kazancı Yokuşu'nun başına mavi renkli bir Fiat kamyonet park edilmişti. Kitle bu kamyonetin iki yanından sıkışarak akarken, yokuşun aşağısında bulunan bej renkli, Renault marka bir sivil polis arabasından kitlenin üzerine makineli tüfekler ile ateş açıldı. Bu ateş kaçmakta olan kitlenin ön safının durmasına ve arkasından yokuş aşağı gelen insanlar tarafından ezilmesine neden oldu. Araçta bulunan polis memuru Necati Tınaz, daha sonra bu durumu üstümüze geldiler havaya ateş ettik şeklinde açıkladı.

SonrasıTürkiye'de sosyalist mücadele, 1 Mayıs 1977 günü, Taksim Meydanında 36 şehit verdi. 126 kişi yaralandı. Ölenlerden yalnız beşi silahla vurulmuş, biri panzerle ezilmiş, geri kalanlar Kazancı Yokuşu'nun girişinde birbirlerini ezmişti.

İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın olayların gerçekleştiği sırada Sular İdaresi yönünden gelen ateşe dair polis amirine sorduğu Bu duvarın üzerinden ateş edildi bize. Bunlar polis midir, görevli midir? soru yanıtsız kaldı ve İsvan coplandı. Daha sonraki soruşturmalarda ise bu kişiler tamamen reddedildi.

O gece uçakla ülkeyi terk eden 10 Amerikalının üstleri bir kez bile aranmadı.

Ertesi gün burjuva basınında olay türlü çeşitli çarpıtıldı. Bazı gazeteler kızıllar kudurdu biçiminde manşetler dahi attı. Tek bir gazetede bile olayın iç yüzüne yönelik bir aydınlatma çabası gösterilmedi.

Ölenler
Türkiye'de sosyalist mücadele tarihine kanlı bir gün olarak geçen 1 Mayıs 1977, arkasında halk düşmanı bir emperyalist komplo sonucu öldürülen 36 mücadele şehidi bıraktı. Hafızalardan silinmeyen olayın kurbanları şunlardı:

Mustafa Ertan, Hüseyin Kırkın, Ali Fuat Özkaş, Mürtecim Oltulu, Kahraman Alsancak, Dilan Nigis, Bayram Çitak, Ercüment Gürkut, Bayram Neyir, Ömer Harhan, Hikmet Öztürkçü, Aleksandro Kotsas, Meral Özkol, Mehmet Ali Gençoğlu, Hasan Yıldırım, Garabet Ayhan, Ziya Baki, Rasim Elmas, Kadriye Duman, Ahmet Gözükara, Hamdi Toka, Hatice Altin, Ramazan Sari, Atila Özbilen, Hacer İpeksaman, Kenan Çatak, Sibel Açıkalın, Mustafa Elmas, Nazan Güladi, Niyazi Darı, Jale Yeşil Nil, Leyla Altıparmak, Ali Sırdal, Kadir Balcı, Nazmi Arı, Beyhan Sürücü.

 


soruşturma nasıl yapılmalı!..
uğur mumcu,
cumhuriyet gazetesi, 6 mayıs 1977


1 mayıs olayı, türk basını için sınav günü oldu. bakınız bir kısım basın olayı nasıl çarptırdı, kamuoyunu aldatmak için hangi duyguları kullandı. bunları acıyla izliyoruz.

bu tür olaylarda, peşin değer yargılarından kaçınmak gerekir. çünkü peşin yargılar, çoğu kez, gerçeğin gizlenmesine yarar. düşüncenin yerini duygu, soğukkanlılığın yerini öfke alır. bu öfke ve duygu selinden ayrılmasak, gerçeği gün ışığına çıkaramayız.

sağ güçler, bu olaydan çıkar sağlamaya çalışıyor. partiler, dernekleri trt’si yazar ve çizeri ile, disk’i sanık sandalyesine oturtmak, istanbul’un ilerici, namuslu ve yürekli belediye başkanı ahmet isvan’ı karalamak, bundan siyasal yarar sağlamak istiyorlar. buna meydan vermemek gerekiyor.

türkiye’de yıllardır bir oyun oynanıyor. bir plan adım adım uygulanıyor. önce, sağ kesim içinde, silahlı örgütler oluşturup, sol kesim üzerine saldırttılar. bu yetmedi... şimdi de, solu kendi içinde parçalamak, solu, yine solun bir “fraksiyonu” ile yıpratmak, yoketmek ve yozlaştırmak istiyorlar.

devrimci bilinç işte bugünler için gereklidir...

1 mayıs öncesinde bir sürü siyasal cinayet işlendi. istanbul’un orta yerinde genç insanları kurşun yağmuruna tutan eşkıya çetesinin bir üyesi bile yakalanamadı. sırtında bunca kara tabutu taşıyan istanbul valisi nasıl gönül rahatlığı içinde koltuğunda oturmaktadır?..

ileri basın olarak, 1 mayıs öncesindeki siyasal cinayetleri olduğu gibi, 1 mayıs olayını da didik didik edip, bunların suç belirtilerini, kanıtlarını, devletin bürokratlarına, bakanına, valisine, emniyet müdürüne, bir bir sormalıyız...

dört beş gündür gazetelerde okuyorsunuz. intercontinental oteli’nden kalabalığa ateş açıldığı söyleniyor. bu konuda herhangi bir soruşturma yapılmış mıdır? bu otelin “güvenlik amiri” emniyet genel müdürlüğü eski yardımcılarından ve istanbul emniyet eski müdür vekillerinden mehmet akzambak’a herhangi bir soru yönetilmiş midir?

1955 yılının 6/7 eylül olaylarına yol açan olay selanik’te atatürk’ün doğduğu eve bomba atılmasıydı. yassıada duruşmalarında, bu bombanın bir güvenlik görevlisi olan, oktay ergin tarafından konduğu anlaşılmıştı. yassıada duruşmalarına kadar 6/7 eylül olaylarının “solcular” tarafından yapıldığı ileri sürüldü. ileri sürülmek ne kelime, birçok solcu bu gerekçeyle tutuklanmış, aylarca hücrelerde yatırılmıştı...

atatürk’ün selanik’teki doğduğu eve bomba koyan güvenlik görevlisi oktay ergin, şimdi nerdedir dersiniz? emniyet genel müdürlüğü güvenlik dairesi başkanlığında... oktay ergin, 1 mayıs toplantısı ile ilgili önlemlerin alınmasında ve uygulanmasında en önemli görevlerden birini üstlenmişti.

sanırız, oktay ergin’de bu konuda çok yararlı bilgiler vardır...

burada belirli kişileri suçlamak amacı gütmüyorum. fakat, bu olay, enine boyuna, bütün ayrıntılarıyla incelenmeli ve her belirti, her kanıt, kamuoyu önünde tartışılmalıdır...

intercontinental oteli ile sular idaresi duvarından ateş açanlar yakalanmış mıdır?... bunu kimden soralım? emniyet genel müdürlüğünden mi, güvenlik dairesi başkanlığından mı? istanbul valisinden mi? kimden?...

 
 
  Bugün 29141 ziyaretçikişi burdaydı!  


*

*Parolanınız Tekrar Parolanız

Şifreniz en az 5 karakter,en çok 12 karakter olabilir.



*

Eğer e-posta adresinizin serverları bunlardan biri değilse aşağıda görmüş olduğunuz alana e-posta adresinizi yazınız!
@.com

*


Kendinizi Tanıtınız



 
AKIN VAR GÜNEŞE AKIN,GÜNEŞİ ZAPTEDECEĞİZ;GÜNEŞİN ZAPTI YAKIN!!! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol